Gülen yüzler ve olumlu geri dönüşler sayesinde motive oluyor, daha mutlu bir toplum sağlığı adına çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz.
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
İletişim: 0506 863 68 50
Manuel terapi veya manuel tedavi tıbbın en eski ve klasik uygulamalarından biridir. Alternatif tıp yaklaşımı veya masaj değildir. Diğer yandan son günlerde kütletme videoları ile popüler hale gelse de manuel terapi bir kütletme seansı da değildir.
İnanması çok zor ama insanların boyun, sırt, bel, diz ağrıları ve duruş bozukluğu ile yaşamayı normalleştirmelerine çok şaşırıyoruz.
Günümüz koşulları artık eskisi gibi sağlıklı değil. Çoğu yere araçla ulaşım, kötü postür, egzersizden uzak yaşamak boyun, sırt, bel, diz bölgelerinde problemlere, duruş bozukluğuna sebep olabiliyor.
Tüm bunlar, biz farkında olmadan da işimizi, sosyal hayatımızı, uykumuzu etkileyebiliyor ve yorgun, gergin hissetmemize neden olabiliyor. Hatta bunlara önlem alınmadığında ileride fıtık, düzleşme, kireçlenme, kanal daralması, yırtıklar, bel kayması gibi daha ciddi durumlara da sebep verebiliyor.
Ve zamanında önemsenmeyen ağrılar, hareket kısıtlılıkları bel, boyun, omuz, sırt, diz bölgelerinde daha büyük sorunlara ve zamanla ameliyata kadar gidebiliyor.
Şikayetleriniz, daha da kronikleşmeden alanında uzman fizyoterapistler tarafından ağrısız, ilaçsız, kalıcı, doğal, kalıcı bir şekilde Manuel Terapiyle son verebilirsiniz.
Bel Fıtığı veya boyun fıtığı için nadir olgular dışında ameliyat zorunlu değildir.
Manuel Terapi, ilk olarak modern tıbbın kurucusu Hipokrat tarafından kullanılan, geleneksel ve bilimsel bir tedavi yöntemidir. Halk dilinde “elle tedavi” olarak da adlandırılan manuel terapi, sık bilinenin aksine bir masaj değil, vücut anatomisine dayanan bel, boyun sırt, diz.. ağrılarında, duruş bozukluğunda uygulanan oldukça etkili ağrısız, ilaçsız, doğal ve işin uzmanı tarafından yapıldığında yan etkisiz bir fizik tedavi yöntemidir. Son günlerde kütletme videoları ile popüler hale gelsede manuel terapi, bir kütletme seansı da değildir.
Biraz daha açacak olursak; herhangi bir sebeple boyun, sırt, omuz, bel, diz… bölgelerinde ortaya çıkan hareket kısıtlılığı, ağrının ya da boyun düzleşmesi, kamburluk, skolyoz gibi duruş bozukluğu problemlerinin; el ile yapılan özel teknikler ve terapatik egzersizler ile tedavi edilmesine manuel terapi denir.
Unutmayın bel, boyun fıtığı ve diğer şikayetleriniz için nadir olgular dışında ameliyat zorunlu değildir.
Ameliyat olasanız bile kök sebep manuel terapi ile ortadan kaldırılmadıktan sonra şikayetleriniz tekrarlayabilir
Bel fıtığının kök sebebine örnek: en sık görülen kalça ve sırt-bel geçişinizdeki eklemlerinizde kitlenme, kısıtlılık olursa öne eğilirken, hareket halindeyken buranın yapması gereken hareketi bel yapar. Ve beliniz fazla yük altında kalır. Bele gereğinden fazla yük binmesine bağlı zaman içerisinde belde fıtık, düzleşme, daralma, sinir sıkışması gibi şikayetler görülebilir.
Manuel terapi, sadece omurga problemlerinde değil, bir çok ortopedik rahatsızlıkta da tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Bunları başlıcaları; omuzda (yırtık, donuk omuz gibi), dirsekte (golfçü, tenisçi dirseği gibi), el bileğinde (karpal tünel sendromu gibi), ayak bileğinde, dizde oluşan problemlerde(kireçlenme, menisküs, çarpaz bağ…), kalçanın ekleminin bozukluğunda, kulunç ve fibromiyalji gibi bir çok rahatsızlıkta manuel terapi etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
Doğru ellerde kesinlikle risk oluşturmaz. Bu alanda yurt içi ve yurt dışında özel eğitim almış ve tecrübeli fizyoterapistler son derece güvenli, etkili, ağrısız, yan etkisiz, kalıcı bir tedavi yöntemidir. Çünkü fizyoterapist ve hekim gibi profesyoneller uyguladıkları ani manipülasyon manevralarını ve mobilizasyon işlemlerini hareketin güvenlik sınırları içerisinde gerçekleştirirler. Ağrı ve acı hissedilmez. Aksine hızlı bir şekilde rahatlama oluşur.
Manuel terapiyle sinir ve dolaşım sistemi uyarılarak vücudunuzun doğal iyileşme mekanizması harekete geçirilir. Bu sayede daha doğal, ilaçsız ve kalıcı bir tedavi sağlanır.
Boyun, omuz, sırt, bel, diz ağrıları, yaralanmaları, duruş bozukluğu gibi kas,iskelet, sinir sistemi tedavisinde bütün dünyada fizyoterapistler ve hekimler tarafından yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Şikayetin şiddetine ve kronikliğine göre seans sayısı değişkenlik göstermektedir. Ama genel olarak:
Hafif olgularda 1 ile 2 seans; orta şiddetli olgularda 3 ile 4 seans; şiddetli olgularda ise ortalama 4 ile 5 seans olabilmektedir.
Yalnız rahatsızlık durumlarında yapılmaz. Sağlıklı kişiler de herhangi bir yakınmaları olmaksızın özellikle omurga bölgesine esnekliği, hareketliliği arttırmak için mobilizasyon, manipülasyon tekniklerini düzenli olarak uygulatabilir. Böylelikle daha uzun süre vücut fonksiyonlarını ve hareket yeteneklerini koruyabilirler.
Manuel Terapi, vücut anatomisine dayanan bir fizik tedavi yöntemidir ve vücut anatomisinin kişiden kişiye farklılık göstermesi sebebiyle, uygulanan manuel terapi yöntemleri de kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Manuel terapi öncesinde hastaların kas, kemik, sinir problemleri detaylı bir şekilde değelerlendirilir ve kişiye özel terapatik egzersizlerin de yer aldığı manuel terapi programı planlanır.
Manuel terapi, herhangi bir ilaç kullanmadan yalnızca el ile özel teknikler uygulanılarak vücudun farklı noktalarında omurganın çeşitli problemlerinin düzeltilmesinde, omurga ve eklemler üzerindeki ağrı ve fonksiyon bozukluklarının tedavi edilmesinde etkin rol oynamaktadır ve manuel terapi tedavisinin başarıya ulaşabilmesi için kişiye özel tedavi metotlarının uygulanması büyük önem taşır. Bu sayede bazı tedavilerde engel teşkil eden kalp, şeker, tansiyon gibi hastalıklar, manuel terapi de herhangi bir sorun teşkil etmez.
Değerlendirmede ve terapide gerektiğinde elle uygulamalara ek çeşitli cihazlar kullanılabilir.
Manuel terapide, en önemli adım değerlendirmedir.
İyi değerlendirme olmadan yapılan terapi, kaptanı olmayan bir gemiye benzer…
Bu yüzden, terapi sürecinde dizayn edilen manuel terapi yöntemleri de farklı olmaktadır. Bu yüzden, manuel terapi öncesinde danışanların ağrıya, hareket kısıtlılığına, şikayete sebep olan tüm kas, kemik, sinir fonksiyonları detaylı bir şekilde değerlendirilir.
Danışanla ilk tanışma anıdır. Burada danışanın anamnezi, demografik bilgilerine göre alınır ve şikayetleri genel olarak değerlendirilir. Fiziksel değerlendirmeden önceki aşamadır. Ve terapinin ilk ve en önemli aşamasıdır, çünkü terapi sürecindeki sonraki adımları belirler.
Ayrıca hastanın yürüyüş analizi, postür analizi, omurga duruşu değerlendirilir.
Danışanların alınan anamnez ve demografik bilgilerine göre fiziksel değerlendirme yapılır. Danışanların uzman fizyoterapistler tarafından belirlenen hareketleri (öne eğil, kolunu kaldır, dirseğini bük, başını döndür, sırtını kaldır) yaparken eklemlerin birbiriyle olan ilişkisi uzaman fizyoterapistler tarafından incelenir. Harekette kısıtlılık, stabilizasyon problemlerinin (titreme-atlama), ağrı varlığı gibi veriler toplanır. Buradan toplanan veriler seanslarda önem arz eder.
Manuel terapi alacak danışan, mutlaka yük ve yüklenme kapasitesi modeli değerlendirmesinden geçmesi, uygulanacak terapinin seyri ve başarıya ulaşması için önem taşımaktadır. Manuel Terapi ile her danışanın terapiye yanıt verme süreci, danışanın yaşadığı koşullara, iş ve ev hayatındaki düzenine, sorumluluklarına, stres seviyesi ve hastalık öyküsüne göre farklılıklar göstermektedir. Bu yüzden hastalık yoktur, hasta vardır.
Yük ve yüklenme kapasitesi modeli, manuel terapide uygulanacak uygulamaları belirler. Aynı yaşta ve aynı problem bile olsa yoğun sporla uğraşan biriyle sedanter bir bireye ya da yaşlı ve gence aynı uygulamalar yapılamaz. Mutlaka kişiye özel modifiye edilmesi gerekir. Yük, danışanın günlük hayatındaki fiziksel ve mental yükleri temsil etmektedir. Yük ve yüklenme arasındaki denge kurulurken hastanın yaş, kilo ve aktif yaşama katılım düzeyi önemli rol oynamaktadır.
Bu model, hastalıkların ve sağlık sorunlarının yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal etkenlere de bağlı olduğunu vurgular. Manuel terapi uygulamaları, hastaların bireysel ihtiyaçlarına göre şekillendirilir ve bu süreçte Bio-Psiko-Sosyal Model önemli bir rehberlik sağlar.
Manuel Terapi de Bio-Psiko-Sosyal Model, danışanın bireysel ihtiyaçlarını ve yaşam kontekstini anlamak için kullanılır. Bu yaklaşım, tedavi sürecini daha etkili ve kişiye özel kılar, hastanın sadece semptomlarına değil, yaşamının tamamına odaklanır.
Manuel terapi ilaçsız, doğal, tamamen el ile uygulanan manuel terapi tekniklerinin kullanılması ile başarılı sonuç veren bir fizik tedavi yöntemidir. İlaçlara ihtiyaç duyulmadan uygulanan ve tıbbi olarak başarısı kanıtlanmış bir tedavi yöntemi olmasından ötürü manuel terapi sürecinde kalp, şeker, tansiyon gibi kronik hastalıklar tedavinin sürecini olumsuz etkilemez.
Manuel terapi tedavisinde en önemli nokta, terapinin lisanslı uzman tıp eğitimi almış kişiler kontrolünde uygulanmasıdır. Manuel terapi omurlar, eklemler, diğer dokular üzerine uygulanacak doğru teknikler ile şikayetler hızlı bir şekilde azalırken, uzmanı olmayan kişiler tarafından yapıldığında her türlü ciddi sakatlıklara yol açabilir. Sağlığınızı riske atmayın.
Manuel terapide her kişinin vücut anatomisi ve şikayetleri farklı olduğundan dolayı her hastanın tedavi programı ve terapatik egzersizleri farklılık göstermektedir. Kişiye özel uygulamaların yapılması, manuel terapi de bir çok fayda ve avantajı iyileşme sürecinde ön plana çıkartır.
Başarı oranı, çok yüksektir.
Manuel terapi, modern tıp literatürlerinde başarısı kanıtlanmış, el ile kişiye özel uygulanan özel teknikler ve egzersizleri içeren başta boyun, omurga, sırt, bel, diz bölgelerindeki kas, eklem, sinir ve diğer bağ dokular üzerinde oluşan fonksiyon bozukluklarını, hareket kısıtlılıklarını ve ağrı, uyuşma, karıncalanma, yanma gibi rahatsızlıklar üzerinde etkin bir fizik tedavi yöntemidir. Manuel terapi ile aşağıdaki hastalıklar üzerinde tedavi yöntemleri uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
Manuel terapide en önemli husus kim tarafından uygulandığıdır. Hastalık durumlarında lisanslı uzman tıp eğitimi almış kişiler kontrolünde uygulamasıdır. Tıp eğitimi almamış, yeterli bilgi ve deneyimi olmayan kişiler tarafından hasta yanlış değerlendirilebilir. Bu kişiler hastaya zarar verebildikleri gibi tedavi esnasında oluşabilecek bir problem kaşısında da ne yapacaklarını bilemezler.
0506 863 68 50
Gazi Mah. Gazi, İzmir
